Türk-İş Ocak 2025 açlık ve yoksulluk sınırı hesabına göre, dört kişilik ailenin aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 22.131 lira, gıda ile diğer tüm temel harcamalar için haneye girmesi gereken toplam gelir tutarı (yoksulluk sınırı) ise 72.088 lira. Bekâr bir çalışanın aylık yaşama maliyeti 28.756 lira, mutfak enflasyonu aylık %4,97 on iki aylık %47,06 yıllık ortalama %60,30 olarak hesaplandı. Açlık sınırı ilk aydan asgari ücreti geçti…
7 MİLYON ASGARİ ÜCRETLİ
Ülkemizde çalışanların en az yedi milyonu asgari ücretle çalışmakta. Türk-İş’in yaptığı açlık sınırı hesabına göre ise belirlenen tutar asgari ücretin ne yazık ki üstünde. Kim ne dersin desin İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli gibi büyükşehirlerde asgari ücretle geçinmek imkânsız…

Helal bir lokma kazanabilmek için sabahın kör karanlığında büyükşehirlerde yollara düşen emekçiler alın teri dökerek evlerine dönme telaşı içinde girdiklerinde bu seferde gecenin karanlığında evlerinin yolunu tutuyorlar.
Din İşleri Yüksek Kuruluna sorulan; geçimini maaş veya ücretle sağlayanlara zekât verilebilir mi? Sorusuna yanıt olarak: İslâm’da zekât ve fitrenin kimlere verilip verilemeyeceği, kişilerin meslek gruplarına bakılmaksızın belirlenmiştir. Bu itibarla, belirli bir geliri bulunduğu hâlde, bu geliriyle asgari temel ihtiyaçlarını karşılayamayan veya temel ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra elinde 80,18 gram altın veya bu değerde bir mal bulunmayan kişilere zekât verilebilir. Bu kişilerin ücretli, memur, esnaf veya işsiz olması fark etmez. Ancak bu kadar malı olmasa bile kendisinin ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin temel ihtiyaçlarını karşılayabilecek durumda olanlara zekât verilemeyeceği görüşünde olan âlimler bulunduğundan (Râfiî, el-Azîz, 7/377), zekât verirken daha yoksul olanlara öncelik verilmesi uygun olur. Şeklinde cevap verilmiştir. Temel ihtiyaçları giderebilmek için 72.088 lira gerekirken; 80,18 gram ise bugünlerde 275 bin lira civarında…
Öte taraftan dün Zonguldak’ta bir baba bebeğine bez ve mama alamadığını söyleyerek intihara kalkıştı. Çevreden geçen bir hayırseverin bebeğin bir yıllık mama ve bez ihtiyacını karşılayacağına söz vermesinin ardından baba intihar etmekten vazgeçti.
Sıkı para politikası, dezenflasyon süreci, toplumsal refah, fiyat istikrarı… Son dönemde ekonomiyi yönetenlerden duyduğumuz en veciz sözler… Peki bizim için ne anlamı var? Hiç!
Çünkü kristal kulelerinde bol sıfırlı maaşlarla ekonomiye yön vermeye çalışanlar hayat hiç de sizin beylik sürdüğünüz gibi değil. Pazarlar boş. Tezgahlara yanaşan yok. Kaç çocuk okula bu sabah kahvaltı yapamadan gitti biliyor musunuz?
Mustafa Zafer