ENFLASYON DÜZELTMESİ ÜZERİNE KISA BİR AÇIKLAMA

582 Seri Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine istinaden Hazine ve Maliye
Bakanlığınca, 2025 hesap döneminin birinci, ikinci ve üçüncü geçici vergi
dönemlerinde, kapsam dâhilindeki mükelleflerin, enflasyon düzeltmesi
yapmaması uygun bulunmuştur.
Hal böyle olunca, iş hayatının sosyal medyası Linkedin’de ben demiştim
yorumları görünmeye başladı. Kaldırın şu enflasyon düzetmesini!
Oysa, enflasyonun yüksek seyrettiği bir ortamda, mali tabloların güncellenmesi
bir zorunluluktur. Enflasyon düzeltmesi ile mali tablolarımız anlamlı, güncel hale
gelmiştir.
Enflasyon düzeltmesi yapılması gerekirken uygulamanın ötelendiği geçmiş
dönemlerde, enflasyon düzeltmesi yapılmalıdır talepleri meslek örgütümüz başta
olmak üzere konunun taraflarınca çokça dile getirildi.
Ben de bu konuda enflasyon düzeltmesinin tez elden uygulanmasını savundum.
Sorun enflasyon düzeltmesi değildir. Sorun enflasyon düzeltmesi sonrası, beyana
tabi dönem kazancının tespitinde elde etme kavramının ihlali sorunudur.
Tabiki ayrıntılı yasal düzenlemeler, yıllardır uygulanmamış bir müessesenin
yeniden uygulanmaya başlamasının oluşturduğu hazırlıksızlık.
Efendim enflasyon düzeltmesi, enflasyonun varlığı devam ettikçe, bir
zorunluluktur. Ancak kavram kargaşası engellenmeli ve niyet iyi ortaya
konulmalıdır.
Birkaç ay önce Linkedinde yayınladığım bir yazımı bir kez daha Sizlerle paylaşmak
istedim.
İyi okumalar diliyorum.

ENFLASYON DÜZELTMESİ ÜZERİNE GEÇ KALMIŞ BİR YAZI

Enflasyon Düzeltmesi nedir? Beyan edilmesi gereken kazancı oluşturan hasılat, gelir, gider ve maliyet
unsurlarının enflasyondan arındırılarak ari bir kazancın beyanını sağlamak mı? Yoksa süregelen
enflasyon nedeniyle gerçeği yansıtmayan mali tabloların güncellenmesi mi?
Gelir ve Kurumlar Vergisine Tabi Tutulmada Elde Edilmemiş Kazanç
Gelir Vergisi Kanunu’nun bütün kanunu özetleyen birinci maddesi; “…. Gelir bir gerçek kişinin bir
takvim yılı içinde elde ettiği kazanç ve iratların safi tutarıdır.” Bu madde bana göre vergi hukukunun
anahtarıdır.
Hele madde metninde geçen “elde etme” kavramı vergi sistemimizin kilit taşıdır. Bir faaliyetin vergiye
tabi olup olmadığını, vergiye tabi olacaksa ne zaman beyan edileceğini belirleyen kavram elde etme kavramıdır.
Bir kazanç ve iradın vergiye tabi tutulabilmesi için öncelikle elde edilmesi gerekir. Kuşkusuz
döneminde, safi kazanca ulaşılarak beyan edilir.
Kurumlar vergisi de gelir vergisine paralel olarak düzenlenmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı
maddesinin birinci fıkrasında;
“Kurumlar vergisi, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanır.”
Her iki kanun açısından bir gelir unsurunun hem Gelir hem de Kurumlar Vergisi Kanunu açısından
vergiye tabi tutulabilmesinin birinci koşulu elde etmedir.
Beyan Edilmesi Gereken Kazancı Enflasyondan Arındırmak
Elde edilen kazanç ve iradı oluşturan hasılat, gelir, gider ve maliyet unsurlarının enflasyondan
arındırılması ve böylelikle safi kazanca ulaşılması şeklinde bir düzenleme yapılabilir. Böylelikle
mükelleflerin enflasyondan kaynaklı gelir ve giderleri tırpanlanarak Gelir ve Kurumlar Vergisi
Kanunlarının amaç edindiği safi kazanca ulaşılır.
Mali Tabloların Enflasyon Dönemlerinde Güncellenmesi
Kuşkusuz yüksek enflasyon bilançomuzun gerek aktifini ve gerekse pasifini gerçek durumdan
uzaklaştırıyor. Bu da temelde iki büyük probleme neden oluyor.

1-Bilançodan yararlanan ortaklar, bankalar, alacaklılar, borçlular, kamu idaresi gibi taraflar durumu
doğru değerlendiremiyorlar. Rakamlar gerçeği yansıtmıyor.
2-Bilanço kalemlerinin zamanla aktif ve pasiften çıkması fiktif karlara, reel olmayan gider ve maliyet
unsurlarına neden oluyor.
Dolayısıyla bilançonun aktif ve pasifi ile gerçeği yansıtacak şekilde endekslenmesi bir gereklilik olarak
karşımıza çıkıyor.
Enflasyon Düzeltme Kar veya Zararları Elde Etme Kavramı ile Çelişmiyor mu?
Endeksleme sonrasında ortaya çıkacak enflasyon düzeltme farklarının kar veya zarar olarak dönem
matrahına eklenmesi düzeltmeden beklenen amacı aşıyor. Enflasyon düzeltmesi kar veya zararları
elde etme kavramı ile bağdaşmıyor.
Olması Gereken Ne?
Yukarıda aktarmaya çalıştığım gibi dönem matrahını enflasyondan arındırmak başka şey, bilançoyu
enflasyona göre güncellemek başka şey.
Enflasyona göre endekslenmiş bilanço üzerinden kar veya zarar yaratmaya çalışmak bambaşka şey.
Olması gereken; -Beyana tabi kazancın enflasyondan arındırılarak günün koşullarına göre gerçekçi bir matraha
ulaşılması, -Bilançonun aktif ve pasifiyle enflasyon düzeltmesine tabi tutulması ve farkın bir fon hesabında
muhafaza edilmesi, -Düzeltilmiş kıymetlerin işletmeden çekilmesi, çıkması durumunda yeni değerleriyle işleme alınması
ve karşılığındaki enflasyon düzeltme farkının kapatılması.
Dedim ya; bu yazı enflasyon düzeltmesi adına geç kalmış bir yazıdır(!)

Mesut Koyuncu

Ymm

Scroll to Top