İşçinin işyerine olan katkıları sebebiyle işverenin mem­nuniyetini ifade etmek üzere bir defada veya dönemsel olarak belli zaman dilimlerinde ya da işçiyi ilgilendiren doğum, ölüm, evlenme gibi nedenlere bağlı olarak yapılan ücretin eki niteliğindeki ödemeler ikramiye olarak adlan­dırılabilir. İşçinin başarısına bağlı olarak ödenen primden farklı olarak ikra­miye genel bir nitelik taşır ve uygulamadan işyerinde çalışan tüm işçiler ya­rarlanır. Başka bir anlatımla, işveren tarafından ayrımı haklı kılan geçerli ne­denler olmadığı sürece ikramiye yönünden eşit davranma borcuna uygun dav­ranılmalıdır.

İşçinin ikramiyeye hak kazanması için işyerinde ikramiye ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışı­lan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin ikramiye talep hakkı vardır.

6772 sayılı Yasada, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçiler yö­nünden ikramiye ödenmesi yasal bir yükümlülük olarak öngörülmüştür.

İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile kararlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak dü­zenli şekilde yapılan ikramiye ödemesinin “işyeri koşulu” olduğu kabul edil­melidir[1]. Her durumda ikramiyelerin tek taraflı olarak işverence ortadan kal­dırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. İkramiyeler yönünden işçi aley­hine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı Kanunun 22’nci maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir (Y9HD.22.1.2009 T., E.2007/34717, K.2009/638). Toplu iş sözleşmesi ile öngörülen ikramiyeler yönünden deği­şiklik, işçinin bireysel feragati ile dahi geçerli değildir. Toplu iş sözleşmesini imzalamaya yetkili olan kişilerce bu yönde yapılabilecek değişiklik, ancak ileriye dönük olarak hüküm ifade eder.

İşçinin işe iade kararı üzerine çalıştırılmadığı dört aya kadar boşta ge­çen süreye ait Yasada geçen “diğer haklar” kavramına ikramiye de dahildir. Başka bir anlatımla işçinin Kanunun 21 inci maddesinin üçüncü fıkrasında sözü edilen çalışmadığı en çok dört aya kadar süre için ikramiye talep hakkı da vardır (Y9HD.14.10.2008 T., 2007/29383 E, 2008/27243 K.).

Asıl işveren alt işveren ilişkisinde, işçinin ödenmeyen ikramiye alacak­larından her iki işveren birlikte sorumludur.

Geçici iş ilişkisinde, işçiye ödenmeyen ikramiyelerden ödünç alan ve ödünç veren işverenler birlikte sorumlu tutulmalıdır (9.HD. 16.12.2008 T., 2007/26179 E, 2008/33761 K).

İkramiyenin gününde ödenmemesi halinde işçinin 4857 Yasanın 24/II (e) maddesi uyarınca iş sözleşmesini haklı olarak feshetmesi mümkündür (Y9 HD.17.10.2008 T., 2007/28997 E, 2008/27421 K.). Yine ikramiyenin yirmi gün ve daha fazla süreyle ödenmemiş olması da Yasanın 34 üncü maddesine göre işçiye iş görmekten kaçınma hakkı sağlar.

2821 sayılı Sendikalar Kanununun 31 inci maddesinin üçüncü fıkra­sında, işverenin işçiler arasında sendikal nedenle ikramiye ödemeleri konu­sunda bir ayrıma gitmesi yasaklanmış olup, aksine uygulama diğer yasal ko­şulların da varlığı halinde sendikal tazminatı gerektirir (Y9 HD. 2.2.2009 T., 2008/10999 E, 2009/1019 K.).

İkramiyelerin ödendiğini ispat yükü işverene aittir. Yasanın 5754 sayılı Kanunla değişik 32 nci maddesine göre, belli bazı işyerleri bakımından ikra­miye ödemeleri, işçi adına açılan banka hesabına yatırılarak yapılmalıdır (Y9HD.5.2.2009 T., 2007/34175 E, 2009/1681 K.).

İkramiyenin ödeme günü taraflarca açıkça kararlaştırılmamışsa Borçlar Kanunun 101 inci maddesi uyarınca, temerrüt için işçinin ihtarı gereklidir (Y9.HD.21.1.2009 T., 2007/34591 E, 2009/604 K).

‘İkramiye Yasadan ya da bireysel iş sözleşmesi ile işyeri uygulamala­rından doğmaktaysa, gününde ödenmeyen ikramiye için 4857 sayılı Kanunun 34 üncü maddesinde öngörülen, bankalarca mevduata uygulanan en yüksek faiz uygulanmalıdır. 1475 sayılı Yasa döneminde doğan ikramiye bakımından temerrüt tarihinden 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 10.6.2003 ta­rihine kadar yasal faize, bu tarihten sonrası için ise bankalarca mevduata uy­gulanan en yüksek faize karar verilmelidir[2].

İş sözleşmelerine ödenecek ikramiyenin ihtiyari olduğu ve her zaman kaldırılabileceği hükmünün konulması halinde, ikramiye işyeri uygulaması haline gelmez. Yani işveren ikramiye uygulamasında vazgeçme hakkını saklı tutmuş ve işçiyi bu konuda bilgilendirmişse, gelecek yıllarda bu ödemeyi yapmakla yükümlü sayılmaz.

Yargıtay’a göre, “İkramiye bireysel ya da toplu iş sözleşmeleri ile ka­rarlaştırılabilir. İş sözleşmesinde kararlaştırılmamış olsa dahi, işverence tek taraflı olarak düzenli şekilde yapılan ikramiye ödemesinin “işyeri koşulu” ol­duğu kabul edilmelidir. Her durumda ikramiyelerin tek taraflı olarak işve­rence ortadan kaldırılması ya da azaltılması mümkün olmaz. İkramiyeler yö­nünden işçi aleyhine çalışma koşullarında değişiklik, 4857 sayılı İş Kanu­nu’nun 22. maddesi kapsamında gerçekleştirilmelidir[3].

İşçinin ikramiyeye hak kazanması için işyerinde ikramiye ödemesini gerektiren dönemin sonuna kadar çalışmış olması gerekmez. İşyerinde çalışı­lan süreyle sınırlı olmak üzere işçinin ikramiye talep hakkı vardır.

Somut olayda davacı, davalı işyerinde ikramiye ödendiğini ve işyeri uygulaması haline geldiğini, davacının ikramiye alacağı bulunduğunu iddia etmiştir. Davalı ise sadece 2009 yılı için ikramiye ödendiğini işyeri uygula­ması haline gelmediğini savunmuştur. Her ne kadar Mahkemece ikramiye alacağının 2010- 2011 yılı için kabulüne karar verilmiş ise de işyerinde 2009 yılında ikramiye ödemesi yapılmış olup, bu tarihten önce ve sonra ikramiye ödenmemiştir. İkramiyenin düzenli ödeneceğine dair alınmış yönetim kurulu kararı, iş sözleşmesi ya da süregelen bir uygulama olmadığından ikramiye ala­cağının reddine ilişkin emsal kararların Dairemizce onandığı (2016/ 13467 Esas – 2019/ 12057 Karar sayılı ilam) göz önüne alındığında talebin reddi ge­rekirken kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir”[4].

LÜTFİ İNCİROĞLU

İş Hukuku, Sendikalar Hukuku ve Sosyal Güvenlik Hukuku Uzmanı

(E. ÇSGB Çalışma Genel Müdür Yardımcısı)

İNCİROĞLU DANIŞMANLIK DENETİM VE EĞİTİM HİZMETLERİ

Mustafa Kemal Mah. Dumlupınar Bulvarı, Eskişehir Yolu 9.km 274/8, Mahall Ankara, D-1 Blok, D:35 06530 Çankaya/ANKARA

Tel:0312 750 05 97

info@incirogludanismanlik.com  l.inciroglu@hotmail.com

www.incirogludanismanlik.com


[1] Y9HD.23.3.2022 T., E.2021/12787, K.2022/4003 Legalbank.

[2] Y9HD.8.12.2011 T., E.2019/28912, K.2011/47659 Legalbank.

[3] ÇİL, Şahin, İş Hukuku Yargıtay İlke Kararları, s.460; Y9HD.23.3.2022 T., E.2021/12787, K.2022/4003 Legalbank.

[4] Y22HD.24.06.2019 T., E.2016/16058, K.2019/13885, EKMEKÇİ, Ömer/YİĞİT, Esra, Bireysel İş Hukuku Dersleri,s.99.