Vergide uzlaşma uygulamaları ile ilgili uyarılarım

Vergi aslı için dava açmak ve cezalar için uzlaşmak istiyorsanız, sadece vergi aslına ilişkin olarak davayı mutlaka ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde açmanız gerekiyor. Uzlaşmada halen eski yaklaşım devam ediyor, yani cezaların genellikle yüzde 80’i siliniyor

vergi uzlaşma

Fotoğraf: Arşiv

Değerli okurlar 28 Ağustos 2024 tarihli yazımda, vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarıldığını ve artık sadece cezalar için uzlaşılabileceğini açıklayarak, bu konudaki eleştirilerimi yazmıştım.

7524 sayılı sayılı torba yasa ile yapılan bu değişiklik 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe girmiş ve sadece vergilere bağlı olarak kesilecek vergi ziyaı cezaları ile belli bir tutarı (2025 yılı için 33 bin TL’yi) aşan usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşma kapsamında bırakılmıştı.

Yeni düzenlemeye göre sadece kaçakçılık fiilleri dışındaki vergi ziyaı cezaları ile belli tutarı aşan genel ve özel usulsüzlük cezaları uzlaşmaya konusu edilebildiğinden, vergi ziyaı cezasında uzlaşma istensin istenmesin vergi aslı bağımsız olarak dava konusu edilebiliyor.

Bu düzenlemenin vergi aslına ilişkin davaları artıracağını öngörmüştük. Maalesef böyle oldu, mükellefler genellikle cezalar için uzlaşma talep edip vergi aslını dava konusu ediyorlar. Maliye uzlşama komisyonları geçmişte yapmış oldukları indirimi halen yapmaya devam ediyorlar.

Bu durum dava Maliye lehine sonuçlansa bile vergi aslının tahsilatını geciktiriyor. Çünkü tarhiyatlara ilişkin dava açılması tahsilatı durduruyor.

Bugünkü yazımda yeni durumun yarattığı iki sorunu gündeme getireceğim.

Eski alışkanlıkla vergi cezasının yanında vergi aslı için de uzlaşma talep edilebiliyor

Yeni düzenlemeye göre, vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edildiğinde artık sadece vergi cezaları için uzlaşma talep edilebiliyor.

Vergi aslı için istenirse ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içinde dava açılabiliyor.

Eski alışkanlıkla hem vergi cezaları hem de vergi aslı için uzlaşma talep edildiğine rastlıyoruz. Bu sorunun zaman içinde ortadan kalkacağı belli, ancak geçiş döneminde bu tür hatalara rastlanabiliyor.

Bu durumda İdare vergi cezaları için uzlaşma günü verirken, vergi aslı için uzlaşma talep edilemeyeceğini belirterek uzlaşma talebini reddediyor. Eğer 30 gün içinde dava açılmamış ise dava açma imkânı ortadan kalkıyor.

Son günlerde bu şekilde 3-5 olayda dava açma süresinin kaçırıldığına bizzat tanık oldum, bu nedenle mükellefleri ve mali müşavirleri vergi aslı için dava açma süresi konusunda uyarıyorum!

Eğer vergi aslı için dava açmak ve cezalar için uzlaşmak istiyorsanız, sadece vergi aslına ilişkin olarak davayı mutlaka ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 gün içinde açmanız gerekiyor.

Dava açma süresi içinde vergi cezaları için uzlaşma talep etmeniz halinde muhtemelen bu süre içerisinde uzlaşma günü verilemeyecektir. Bu durumda 30 gün içinde vergi aslı için dava açtıktan sonra uzlaşma görüşmesine katılacaksınız demektir.

Uzlaşmada halen eski yaklaşım devam ettiğini yukarıda belirtmiştim, yani cezaların genellikle yüzde 80’i silinmeye devam ediyor.

Vergi cezaları için dava açılacak ise süreye dikkat edin!

Süresi içinde uzlaşma talebinde bulunan mükellef veya ceza muhatabı uzlaşma talep ettiği ceza için, ancak uzlaşma vaki olmadığı takdirde dava açabiliyor. (213 sayılı Vergi Usul Kanunu Ek madde 7)

Mükellef veya ceza muhatabı aynı ceza için uzlaşma talebinden önce dava açmışsa dava, uzlaşma işleminin sonuca bağlanmasından önce vergi mahkemelerince incelenmiyor; herhangi bir sebeple incelenir ve karara bağlanırsa bu karar hükümsüz sayılıyor.

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde mükellef veya ceza muhatabı kesilen cezaya karşı, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın kendisine tebliğinden itibaren genel hükümler dairesinde ve yetkili vergi mahkemesi nezdinde dava açabiliyor. Bu takdirde, dava açma süresi bitmiş veya 15 günden az kalmış ise bu süre tutanağın tebliği tarihinden itibaren 15 gün olarak uzar.

Uzlaşmanın vaki olmaması halinde, daha önce dava açılmışsa, durdurulmuş olan davanın görülmesine, keyfiyetin vergi dairesince bildirilmesi üzerine vergi mahkemesinde devam ediliyor.

Bu hükümlere göre, eğer cezalar için uzlaşmanın vaki olmaması halinde dava açmayı düşünüyorsanız, davayı uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın mükellefe tebliğinden itibaren 15 gün içinde açılması gerekiyor.

Eğer ihbarnamenin tebliğinden itibaren 30 günlük dava açma süresinin ilk günlerinde uzlaşma talebinde bulunmuşsa; uzlaşma vaki olmadığında davanın kalan dava açma süresinde değil, uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağın mükellefe tebliğinden itibaren 15 gün içinde açılması gerekiyor.

Çünkü uzlaşma talep edilmesi dava açma süresini durdurmuyor. Uzlaşma talep edilmesine rağmen dava açma süresi işlemeye devam ettiğinden, uzlaşmanın vaki olmaması halinde neredeyse tüm örneklerde dava açma süresi sona ermiş oluyor.

Cezalar için dava açarken bu konuya dikkat edin!

Uzlaşma sağlanamadığında 15 günlük dava açma süresinin kullanılabilmesi için de küçük bir uyarı!

Uzlaşma Yönetmeliğine göre; mükellef veya vekilinin uzlaşma komisyonunun davetine icabet etmemesi, komisyona geldiği halde uzlaşma tutanağını imzalamaması veya tutanağı ihtirazî kayıtla imzalamak istemesi halinde uzlaşma temin edilememiş sayılıyor.

Komisyon teklifinin mükellefçe kabul edilmemesi durumunda, bu durumun tutanakla tespit edilmesi ise uzlaşmanın vaki olmaması hali olarak nitelendiriliyor. Bu durumda komisyon nihai teklifini tutanağa geçiriyor. Mükellef, dava açma süresinin son günü akşamına kadar komisyonun nihai teklifini kabul ettiğini bir dilekçe ile vergi dairesine bildirdiği takdirde bu tarih itibariyle uzlaşma vaki olmuş sayılıyor ve buna göre işlem tesis ediliyor.

Uzlaşma ile ilgili maddede (Ek Md. 7) “uzlaşmanın temin edilememesi” ifadesine yer verilmediği için uzlaşmanın temin edilememesi halinde de uzlaşmanın vaki olmaması halinde olduğu gibi dava açma süresi geçmişse 15 gün içinde dava açılabilmesi gerekir.

Çünkü her iki durumda da tarhiyat sonrası uzlaşma sağlanamamış demektir.

Mükelleflere önerim, dava açma süresi ile ilgili sorun yaşamamaları açtıkları davaların süre aşımı nedeniyle reddedilmemesi için uzlaşma görüşmesine katılmaları ve teklifi kabul etmemeleri halinde uzlaşmanın vaki olmadığına dair tutanağı imzalamaları yönündedir.

Kişisel görüşüme göre, uzlaşma ile ilgili maddede şu iki değişikliğin yapılması isabetli olur:

  1. Uzlaşma talebinde bulunulması halinde dava açma süresinin durduğu ve uzlaşma vaki olmadığında veya temin edilemediğinde kalan dava açma süresi 15 günden fazla kalmışsa kalan dava açma süresi içinde, az kalmışsa 15 gün içinde dava açılabileceği yönünde uzlaşma maddesi değiştirilmelidir.
  2. Uzlaşmanın temin edilememesi halinin, dava açma süresi yönünden uzlaşmanın vaki olmaması hali ile aynı hükümlere tabi olduğu hususuna açıkça kanun metninde yer verilmelidir.

Erdoğan Sağlam t24

Scroll to Top